13 Ocak 2014 Pazartesi

Kamu Avukatlarının Mesailerine İlişkin Danıştay Kararı ve Maliye Bakanlığının Konuya İlişkin Yazısı



HAZİNE AVUKATLARININ MESAİSİ

Danıştay 12.Daire Esas No : 2001/493 Karar No : 2004/807sayılı Kararı:

ÖZET: Hazine avukatlarının mesleğin özelliği dolayısıyla sürekli masa başında görev yapan bir memur gibi davalı idare içinde bulunmaları ve imza saatlerinde cetveli imzalamakla yükümlü tutulmalarının düşünülemeyeceği, zira hazine avukatlarının görevleri gereği çalışma saatlerinin bir kısmında duruşmalarda icra dairelerinde, haciz ve keşiflerde bulunduğunun bilinmesi gerekir.



DAVA KONUSU:K.İdare Mahkemesinin 20.11.2000 günlü, E:2000/1145, K:2000/1566 sayılı kararıyla; Mal Müdürlüğü bünyesinde hazine avukatı olarak görev yapan davacının mesai takip cetvelini imzalamaktan imtina ettiği ve bu tutum ve davranışını ısrarla sürdürdüğünden bahisle dava konusu işlemin tesis edildiğinin anlaşıldığı, hazine avukatlarının mesleğin özelliği dolayısıyla sürekli masa başında görev yapan bir memur gibi davalı idare içinde bulunmaları ve imza saatlerinde cetveli imzalamakla yükümlü tutulmalarının düşünülemeyeceği, zira hazine avukatlarının görevleri gereği çalışma saatlerinin bir kısmında duruşmalarda icra dairelerinde, haciz ve keşiflerde bulunduğu, dava konusu işlemin davacının mesai saatlerine uymadığı ve mesai takip cetvelini imzalamaktan imtina ettiği nedeniyle tesis edildiği, davacının dairede bulunmadığı zamanlarda görevli olmadığını, görevini aksattığını gösterir bir belge sunulmadığı gibi dosyada mevcut mahkeme kararlarında davacının her dosyanın duruşmasında saatinde hazır bulunduğu, yapılan keşiflere gittiği keşiflerin çokluğu nedeniyle mesai saatleri dışında da görev yaptığı görevini aksatmadığının belirtildiği, kaldı ki aynı nedenle verilen kınama cezasının da davacının itirazı üzerine üst disiplin amirince kaldırıldığı bu durumda dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle iptaline hükmedilmiştir.

Davalı idare, davacının aylık çalışma programına göre hangi gün, nerede duruşması ve keşif bulunduğunun bilindiğini, saat 9:00'da başlayan duruşmadan önce saat 8:00'da dairesine gelip dosyaları alarak duruşmaya gitmesi gerektiğini, hazine avukatlarının da sabahları diğer memurlarla aynı saatte mesaiye başlamasının zorunlu olduğunu, görev yerinden hiç ayrılmasın, duruşmalara katılmasın denilmediğini, işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığını öne sürmekte idare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

Hüküm, veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü: İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanununun 49, maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür. K. İdare Mahkemesince verilen 20.11.2000'günlü, E:2000/1145, K:2000/1566 sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına, 12.3.2004 tarihinde oybirliği ile karar verildi.








HAZİNE AVUKATLARININ MESAİ DURUMU HAKKINDA BİLGİ:




BAKANLIĞIMIZ GÖRÜŞÜ:

……….VALİLİĞİNE

İlgi yazınız ile Hazine Avukatlarının mesaiye ne şekilde uyacakları hususunda tereddütlerin var olduğundan bahisle konuya ilişkin Genel Müdürlüğümüz görüşü istenilmektedir.

Hazine Avukatlığı, 657 sayılı Kanunun 36 inci maddesi V numaralı bendinde düzenlenilen "Avukatlık Hizmetleri Sınıfı” kapsamında ifa edilen bir memuriyettir. Bu nedenle, Hazine Avukatlarının da diğer sınıflara mensup memurlar gibi; Anayasa, kanun, tüzük, yönetmelik vd. hukuksal normlarla verilen hak ve yükümlülüklere sahip/tabi olduklarında kuşku bulunmamaktadır

Bilindiği üzere, 1982 Anayasa’mızın 128 inci maddesi ilk fıkrası“Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, haklan ve Yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir." hükmünü amir bulunmaktadır.

Memurların çalışma saatleri ise, 657 sayılı Kanun'un 99 uncu maddesinde tanzim olunduğu gibi; "Memurların haftalık çalışma süresi genel olarak 40 saattir. Bu süre Cumartesi ve Pazar günleri tatil olmak üzere düzenlenir. Ancak özel kanunlarla yahut bu kanuna veya özel kanunlara dayanılarak çıkarılacak tüzük ve yönetmeliklerle, kurumların ve hizmetlerin özellikleri dikkate alınmak suretiyle farklı çalışma süreleri tespit olunabilir" şeklinde düzenlenmiştir. 657 sayılı Kanunun 125 inci maddesinde ise göreve geç gelmenin uyarma disiplin cezasını gerektirdiği hükme bağlanmıştır. Ayrıca 657 sayılı Kanunun 100 üncü maddesi, günlük çalışma saatlerinin tesbiti hususunda; "Günlük çalışmanın başlama ve bitme saatleri ile Öğle dinlenme süresi, bölgelerin ve hizmetin özelliklerine göre merkezde Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca, illerde valiler tarafından tesbit olunur." hükmünü getirmiş bulunmaktadır.

657 sayılı Kanun mesaiye geliş ve ayrılış kontrolü hakkında herhangi bir düzenleme getirmemiş bulunduğundan, bu konuda kurum tarafından idari mahiyette düzenlemeler gerçekleştirilmektedir.Bu tespitler neticesinde;Hazine Avukatlarının diğer memurlar gibi mesaiye tabi oldukları ve görev yaptıkları yerdeki diğer memurların mesai kontrolü ile bağlı bulundukları açıktır.

Ancak, bilindiği üzere, Avukatlık- mesleği; tümüyle bir "masa başı""görevi olmayıp, Hazine avukatlığı/Muhakemat Müdürlüğü birimlerimizin fiziksel varlığı (binaları) haricinde adliye (ör.: duruşma ve dava dosyasının tetkiki, dava işlemleri vb. gereği) ve diğer kamu kurumları (davada taraf ve/veya ilgili birimlerle şifahi görüşmeler ve bilgi edinimleri gereği) ve hatta meskun alanlar dışındaki coğrafi mekanlarda (ör.: keşif, bilirkişi tetkikatı, haciz, tespiti delail vb.muameleler gibi) ile sıkı bir işbirliği içerisinde, özellikle dava işlemlerinin kanuni müddetler zarfında ifa edilmesini birincil öncelikte gerekli kılan bir meslek niteliğini haizdir. Bu durumda, avukatlık mesleğinin açıklanılan niteliği ve özelliği nedeniyle, Hazine Avukatlarından mesai saatlerine tamamiyle uymalarının beklenemeyeceği açıktır.

Meselenin objektif unsurlarının; birbiriyle çelişmesine rağmen, birbiriyle örtüşür şekilde çözümlenmesi gereği karşısında, mesai saatlerine; kendisine verilen görevin gerektirdiği zaman ile sınırlı olmak üzere uymamak zorunda kalan Hazine Avukatı’nın bu davranışının mesleğin icrası zımnında zaruri olması; mesai saatlerine bu çerçevede uyacak olan Hazine Avukatının, anılan görevi ğereği mensubu olduğu resmi dairede bulunamadığı sürelerin ilgili daire amiri tarafından bu çerçevede değerlendirilmesi gerekmektedir.

Yazınızda ekinde bulunan … Kaymakamlığının yazısında bahsedilen, İzmir 1. İdare Mahkemesinin E. 1984/129, K. 1984/875, T.27.11.1984 sayılı kararı; Danıştay temyiz incelemesinden geçmediğinden dolayı emsal nitelikte kabul edilmesi mümkün bulunmamakta ise de, Hazine Avukatlarının çalıştığı güç koşullar dikkate alınarak, uygulamada bu yönde hareket edilmesi gerektiği düşünülmektedir.

Öte yandan Hazine Avukatlarının mesaileri düzenleyen başka bir hukuki norm mevcut bulunmamaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Bakan a. K.Tayfun KAYA

Hukuk Müşaviri

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder