19 Kasım 2014 Çarşamba

Haç tahsil Müzekkereleri Tebliğ Edilmeden Gecikme Zammı Uygulanamaz


MAHKEME HARÇLARINA GECİKME ZAMMIYÜRÜTÜLMESİ

Mahkeme harçlarına vergi dairelerince gecikme zammı yürütülmesi için 6183 sayılı kanunun 37. Maddesi uyarınca idarece usulüne uyguntebligat yapılarak 1 aylık ödeme süresi verilmesi ve bu sürenin sonunda gecikmezammı uygulanması gerekmektedir.Bu yazının yazılmasındaki amaç vergi dairesinin herhangi bir tebligat yapmadan,mahkemece harç tahsil müzekkeresinin gönderilmesinden itibaren1 ay bekledikten sonra haksız olarak gecikme zammı uygulamasıdır.Aşağıda ki yargı kararları konunun anlaşılmasını kolaylaştıracaktır.

Danıştay 9.Dairesinin Esas: 2004/3936,Karar: 2006/4415 ve Karar Tarihi:15.11.2006 tarihli kararında“6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü HakkındaKanunun <Ödeme Zamanı ve Önce Ödeme> başlıklı 37. maddesinde; ammealacaklarının hususi kanunlarında belli edilen zamanlarda ödeneceği, hususikanunlarında ödeme zamanı tespit edilmemiş amme alacaklarının MaliyeVekâletince belirtilecek usule göre yapılacak olan tebliğden itibaren bir ayiçinde ödeneceği, bu ödeme müddetinin son gününün amme alacağının vadesi günüolduğu, aynı Kanunun <Ödeme Emri> başlıklı 55. maddesinde; amme alacağınıvadesinde ödemeyenlere, 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildirimindebulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı, <Gecikme Zammı,Nispet ve Hesabı> başlıklı 51. maddesinde de; amme alacağının ödeme müddetiiçinde ödenmeyen kısmına vadenin bitim tarihinden itibaren her ay için gecikmezammı tatbik olunacağı hükme bağlanmıştır.

18 Ekim 2014 Cumartesi

Tacirlerin 8 Gün İçinde Fatura İçeriğine İtiraz Etmesi ile İlgili Önemli Bir HGK kararı


4 Aralık 2003 Tarihli Resmi Gazete


Sayı: 25326

Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulu Kararı

Esas No: : 2001/1


Karar No: : 2003/1

ÖZET: Taraflar arasında yazılı şekilde yapılmamış olmakla birlikte geçerli sözleşme ilişkisinden doğan uyuşmazlıklarda faturalara (bedelin belli bir sürede ödenmemesi halinde vade farkı ödenir) ibaresinin yazılarak karşı tarafa tebliği ve karşı tarafça TTK.nun 23/2. maddesi uyarınca sekiz gün içinde itiraz edilmemesi halinde bu durum sadece faturamünderecatının kesinleşmesi sonucunu doğurup vade farkının davalı yanca kabul edildiği ve istenebileceği anlamına gelmeyeceğine"

l. Başvurular ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu Kararı

'' Sözleşme ilişkisinden doğan bedelin belirli bir sürede ödenmemesi durumunda vade farkının istenebilmesi için taraflar arasında mutlaka yazılıl sözleşme ya da ticari teamülün olması gerekip gerekmediği, bu iki koşulun herhangi birisinin yokluğu halinde düzenlenen faturalarda vade farkı uygulanacağına ilişkin ibareye yer verilip, alıcının da bu faturaya Türk Ticaret Kanunu'nun 23/2. maddesi uyarınca sekiz gün içerisnide itiraz etmemesi halinde vade farkı alacağının doğup doğmayacağı hususnda Yargıtay Onbirinci ve Ondokuzuncu Hukuk Daireleri ile Onüçüncü ve Onbeşinci Hukuk Daireleri arasında görüş aykırılığı bulunduğundan bahisle, bu aykırılığın içtihatların birleştirlmesi yoluyla giderilmesi, Antaalya Asliye 2. Hukuk Hakimliği' nin 22.06.2000 tarihli başvurusuyla istenilmiştir.

13 Ekim 2014 Pazartesi

Tacirler Kaçak Elektrik Bedelinden Dolayı Tüketici Hakem Heyetine ve Mahkemesine Başvuramaz

T.C.

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 2011/19-104

K. 2011/239

T. 27.4.2011

• GÖREVLİ MAHKEME ( Kaçak Elektrik Kullanımına İlişkin İtirazın İptali ve Menfi Tespit Davası - Elektriğin Kullanıldığı Otel Ticari İşletme Olduğundan Genel Mahkemenin Görevli Olacağı )

818/m. 41, 142



Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Hukuk Genel Kurulu'ndaki görüşme sırasında, işin esasına geçilmeden önce, aralarında abonelik sözleşmesi bulunan davacı idare ile davalı abone arasındaki kaçak elektrik bedeline ilişkin uyuşmazlığın sözleşmeye aykırılıktan mı, yoksa haksız eylemden mi kaynaklandığı; buna göre 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında olup olmadığı ve davaya bakma görevinin Tüketici Mahkemesine ait bulunup bulunmadığı ön sorun olarak değerlendirilmiş ve kaçak elektriğin kullanıldığı apart otelin faaliyetinin ticari bir iş olması, davalı-karşı davacı Hakan'ın tüketici olmaması nedeniyle genel mahkemenin görevli olduğuna oybirliği ile karar verildikten sonra işin esası incelenmiştir.

29 Eylül 2014 Pazartesi

İşçi Alacaklarında Zamanaşımına İlişkin Yargıtay Kararı


T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/20075
KARAR NO : 2012/169

A) Davacı İsteminin Özeti:

Davacı, iş sözleşmesinin hatalı mal üretimi gerekçesiyle işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla mesai ve hafta tatili ücreti alacaklarını istemiştir.

B) Davalı Cevabının Özeti:

Davalı, davacının hatalı mal üretimi sonucu 30 günlük brüt ücretinin üzerinde zarara sebep olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

D) Temyiz:

Kararı davalı temyiz etmiştir.

25 Eylül 2014 Perşembe

Kamu Kurumlarındaki Hukuk İşlemleri İle İlgili Bazı Bilgiler





Kamu kurumlarının genelinde  hukuk iş ve işlemleri 659 sayılı KHK  "Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri Ve Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname"  kapsamında yürütülmektedir.

Söz konusu KHK'nın kapsamı aşağıda eklediğimiz şekilde belirtilmiştir. Madde içerisinde geçen genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ve özel bütçeli idarelerden anlaşılması gereken 5018 sayılı Kamu Mali Yönetim Kontrol Kanunu'na ekli 1 ve 2 sayılı cetvelde yer alan kuruluşlardır.

Amaç ve kapsam
MADDE 1 ‒ (1) Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin amacı; genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ve özel bütçeli idarelerin hukuk hizmetlerinin etkili, verimli ve usul ekonomisine uygun şekilde yerine getirilmesine ve bu hizmetlerin yürütülmesinde uygulama birliğinin sağlanmasına yönelik usul ve esasların belirlenmesidir.


Kamu İktisadi Teşekkülleri ise bu kanun kapsamında olmadığından 659 sayılı KHK kapsamında değildir ve hukuk iş ve işlemlerini kendi düzenlemelerine göre yürütmektedir. Ancak Kamu İktisadi Teşekkülleri de kamu kurumu vasfını haiz olduklarından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 76/2 maddesi kapsamındadır.Bu nedenle kamu kurumların avukatları noter onaylı vekalete gerek olmadan temsil belgesi ile kuruluşu temsil edebilirler.

VEKÂLETNAMENİN İBRAZI

Madde 76- (1) Avukat, açtığı veya takip ettiği dava ve işlerde, noter tarafından onaylanan ya da düzenlenen vekâletname aslını veya avukat tarafından onaylanmış aslına uygun örneğini, dava yahut takip dosyasına konulmak üzere ibraz etmek zorundadır.

(2) Kamu kurum ve kuruluşlarının avukatlarına, yetkili amirleri tarafından usulüne uygun olarak düzenlenip verilmiş olan temsil belgeleri de geçerli olup, ayrıca noterce onaylanmasına gerek yoktur.



Konu İle İlgili Mevzuat ve Diğer Bağlantılar

15 Eylül 2014 Pazartesi

Kesinleşmeden İcra Takibi Yapılamayacak İlamlarda Faiz Başlangıcı

YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2003/15858
K. 2003/19864
T. 13.10.2003
• İLAM ( Takip Dayanağı İlamda Faizin Başlangıcı Konusunda Bir Hüküm Bulunmaması Halinde Karar Tarihinden İtibaren Faiz İstenebilmesi )
• KARAR TARİHİ ( Takip Dayanağı İlamda Faizin Başlangıcı Konusunda Bir Hüküm Bulunmaması Halinde Karar Tarihinden İtibaren Faiz İstenebilmesi )
• FAİZ ( Takip Dayanağı İlamda Faizin Başlangıcı Konusunda Bir Hüküm Bulunmaması Halinde Karar Tarihinden İtibaren Faiz İstenebilmesi )
• HÜKMÜN İNFAZI ( Hükmün İnfazı için Kesinleşmesi Gereken Hallerde Faizin Kesinleşme Tarihinden Takip Tarihine Kadar Hesaplanması ve İtirazın Bu Kurallar Çerçevesinde Değerlendirilmesi Lüzumu )
• KESİNLEŞME ( Hükmün İnfazı için Kesinleşmesi Gereken Hallerde Faizin Kesinleşme Tarihinden Takip Tarihine Kadar Hesaplanması ve İtirazın Bu Kurallar Çerçevesinde Değerlendirilmesi Lüzumu )
• TAKİP TARİHİ ( Hükmün İnfazı için Kesinleşmesi Gereken Hallerde Faizin Kesinleşme Tarihinden Takip Tarihine Kadar Hesaplanması ve İtirazın Bu Kurallar Çerçevesinde Değerlendirilmesi Lüzumu )
• FAİZİN HESABLANMASI ( Hükmün İnfazı için Kesinleşmesi Gereken Hallerde Faizin Kesinleşme Tarihinden Takip Tarihine Kadar Hesaplanması ve İtirazın Değerlendirilmesinin Gerekmesi )
ÖZET: Takip dayanağı ilamda faizin başlangıcı konusunda bir hüküm bulunmaması halinde, karar tarihinden itibaren faiz istenebilir. Ancak, hükmün infazı için kesinleşmesi gereken hallerde ilamda yer alan eklentiler de, ilamın kesinleştiği tarihte istenebilir hale geleceğinden, faizin kesinleşme tarihinden takip tarihine kadar hesaplanması ve itirazın bu kurallar çerçevesinde değerlendirilmesi gereklidir.

23 Ağustos 2014 Cumartesi

CEZA MUHAKEMESİNDE SES VE GÖRÜNTÜ BİLİŞİM SİSTEMİNİN KULLANILMASI HAKKINDA YÖNETMELİK



CEZA MUHAKEMESİNDE SES VE GÖRÜNTÜ BİLİŞİM SİSTEMİNİN KULLANILMASI HAKKINDA YÖNETMELİK


BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Amaç ve kapsam

MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, soruşturma ve kovuşturma aşamasında Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkemece dinlenilmesine gerek görülen kişilerin Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi kullanılarak dinlenilmesi, kayda alınması, saklanması ile bunun için gerekli teknik altyapının kurulmasına ilişkin esas ve usulleri düzenlemektir.


18 Ağustos 2014 Pazartesi

Sumatra PDF

Sumatra PDF ücretsiz, sistemi zorlamayan bir pdf okuma uygulaması. Aynı zamanda epub, mobi, fb2  gibi ekitap biçimlerini de destekliyor .Aşağıdaki adresten kurulabilir (installer) olanı  veya taşınabilir (portable) olanı indirebilirsiniz. 


E-KİTAP


 PDF 


http://blog.kowalczyk.info/software/sumatrapdf/download-free-pdf-viewer.html

8 Ağustos 2014 Cuma

PTT Konut Yönergesi

Yönergenin eklerinin metine aktarılmasında sıkıntı yaşandığından alta pdf biçiminde  eklenmiştir.  

22 Temmuz 2014 Salı

PTT GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MİSAFİRHANE YÖNETMELİĞİ


PTT GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

MİSAFİRHANE YÖNETMELİĞİ


BİRİNCİ BÖLÜM

Genel Hükümler

Amaç
Madde 1- Bu Yönetmeliğin amacı,esas itibariyle PTT Genel Müdürlüğü personelinin geçici konaklama ihtiyacını karşılamak için açılan misafirhanelerdeki hizmetin tür, nitelik ve işleyişine ilişkin esaslar ile personelin görev, yetki ve sorumluluklarını belirlemektir.

POSTA İŞLETME KONTROLÖRLERİ YÖNETMELİĞİ



BİRİNCİ BÖLÜM
GENEL HÜKÜMLER

Amaç
Madde 1- Bu yönetmelik, İşletme Kontrolörlerinin atanma, görev, yetki ve sorumlulukları ile PTT İşyerleri ve servislerinde posta işletmesi ile ilgili hizmetlerimizin, Genel Müdürlük adına araştırılması, soruşturulması, incelenmesi ve denetlenmesine ilişkin usul ve esasları düzenlemek amacıyla hazırlanmıştır.

Kapsam
Madde 2- Bu Yönetmelik;
a) İşletme Kontrolörlerinin atama, yükselme, çalışma, görev, yetki ve sorumlulukları,
b) İşletme Kontrolörlerinin eğitilmesi ve yetiştirilmesi,
c) İşletme Kontrolörlerince PTT işyerleri ve servislerinde posta işletmesi ile ilgili hizmetlerin mevcut kanun, tüzük ve yönetmelik dahilinde yapılıp yapılmadığının incelenmesi, denetlenmesi, aksaklık ve düzensizliklerin tespit edilerek gerekli tedbirlerin alınması veya aldırılması ve posta personelinin eğitilmesi ile ilgili esasları kapsar.
d) İşletme Kontrolörü, posta işletmesi ile ilgili inceleme, denetim, eğitim, araştırma ve gerektiğinde soruşturma görevi yapan ihtisas personelini ifade eder.
e) İşletme Kontrolörü, PTT Başmüdürlüğü kadrosunda bulunur ve PTT Genel Müdürlüğü Posta Telgraf Dairesi Başkanlığına bağlı olarak görev yapar. Görevleri ile ilgili talimatları Genel Müdürlükten alır. Genel Müdürlük (Posta Telg. Bşk.) bu yetkiyi gerektiğinde Başmüdürlüğüne de devredebilir.
PTT Başmüdürlüklerinde bulundurulacak İşletme Kontrolörlerinin sayısı Genel Müdürlükçe saptanır.
Başmüdürlük kadrosunda bulunan İşletme Kontrolörlerinin düzenledikleri her türlü inceleme raporlarını değerlendirmek üzere Genel Müdürlük Posta Telgraf Dairesi Başkanlığında da İşletme Kontrolörleri istihdam edilir. Gerektiğinde bu İşletme Kontrolörlerine ülke çapında posta işletmesi ile ilgili araştırma, inceleme ve denetim görevi yaptırılır.

PTT TEFTİŞ KURULU YÖNETMELİĞİ


  
BİRİNCİ KISIM
Genel Hükümler

BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç ve Kapsam, Hukuki Dayanak ve Tanımlar

Amaç ve Kapsam
Madde 1 — Bu Yönetmelik, PTT Teftiş Kurulunun teşkilat ve görevleri ile Teftiş Kurulu Başkanı, Müfettişler, Müfettiş Yardımcıları ve Teftiş Kurulu Şube Müdürlüğünün görev, yetki ve sorumluluklarını, teftiş edilenlerin sorumluluklarını, Teftiş Kurulu Başkanı, Müfettiş ve Müfettiş Yardımcılarının atanma şekillerini, özlük haklarını ve Teftiş Kurulu Başkanlığı ile Müfettiş ve Müfettiş Yardımcılarının çalışma esas ve usullerini kapsar.

Hukuku Dayanak

Madde 2 — Bu Yönetmelik 233 ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameler ile 04/02/1924 tarih ve 406 sayılı Kanun hükümlerine göre hazırlanmıştır.

Teftiş Kurulu Kontrolörleri Yönetmeliği



Teftiş Kurulu Kontrolörleri Yönetmeliği



BİRİNCİ BÖLÜM

Genel Hükümler


6475 Sayılı Kanun



POSTA HİZMETLERİ KANUNU

Kanun No. 6475 Kabul Tarihi: 9/5/2013

BİRİNCİ KISIM

Genel Hükümler

11 Temmuz 2014 Cuma

Taşınabilir Uygulamalar (http://portableapps.com)

http://portableapps.com sitesinden edinebileceğiniz uygulama ile taşınabilir bellek vb. depolama aygıtları ile istediğiniz yere birçok uygulamayı götürebildiğiniz gibi bilgilerinize başkalarının erişmesini de engellemiş olursunuz. 


http://portableapps.com/download/ bağlantısı üzerinden aşağidaki fotoğraftaki görünen sourceforge bağlantısından  indirerek kurabileceğiniz programda bilgisayarınızda veya taşınabilir belleğinizde boş bir klasör göstererek kurulumun oraya yapılmasını sağlayabilirsiniz.




Yüklenen klasörün görünümü bu şekilde, start butonuna basarak programı açıyorsunuz. 





Programın arayüzü windowsun başlat menüsüne benzer şekilde.  Programları Yönet- Daha Fazla Uygulama Edin-Kategoriye Göre seçenekleri üzerinden indirmeye hazır uygulamalar karşınıza çıkacak. 

Ofis programlarından  pdf programlarına web tarayıcılardan torrent programlarına, video izleme programlarından skype gibi sohbet programlarına kadar birçok program bu şekilde indirilerek taşınabilir bellek üzerinden üstteki fotoğrafta görülen arayüzden  seçilerek kullanılabilir. Gittiğiniz yerdeki bilgisayarda bu programların olup olmaması ise önemli değil,  taşınabilir belleğinizin yanınızda olması yeterli.

Dava Zamanaşımı ve Nitelikli Haller Hakkında Ceza Genel Kurulu Kararı

Daire:CGK
Tarih:2012
Esas No:2012/6-1247
Karar No:2012/1842
Kaynak:UYAP
İlgili Maddeler:TCK 66, 143
İlgili Kavramlar:GECE VAKTİ, DAVA ZAMANAŞIM

Ceza Genel Kurulu
Esas No : Karar No: Tebliğname :
2012/6-1247 2012/1842 2010/143430
ÖZET: Hırsızlık suçunda dava zamanaşımının hesabında TCK’nun 143. maddesindeki artırımın dikkate alınmalıdır

10 Temmuz 2014 Perşembe

Uyap Döküman Editörü ile Farklı Formatlarda Dosya Kaydetmek

Uyap Döküman Editörü 3.48 ve Open Office 3.30 versiyonu ile Uyap Döküman Editörü ile doc, pdf formatında kayıt yapabilirsiniz.Uyap Döküman Editörü'nün en son versiyonu 3.5.10 ve Open Office'in devamı niteliğindeki Apache veya Libre Office ile bunu yapmanız mümkün değil. Yalnızca alta bağlantısını verdiğim versiyonlar  ile yapılabiliyor.


Uyap Döküman Editörü 3.48 

Open Office 3.30 TR 

Pdf Dosyalarını Bölmek

Pdf dosyalarını istediğiniz sayfa sayısınca birden fazla parçaya ayırmak istiyorsanız http://www.splitpdf.com/ sitesini kullanabilirsiniz.



1)  Sitede  Bilgisayarımızdan,  Dropbox hesabımızdan,  Google Drive hesabımızdan dosya yüklemesi yapabiliyoruz.

2) Örneğin Bilgisayarımızdan seçtikten sonra açılan pencerede dosyayı seçiyoruz.



3) Daha sonra "More" butonuna basarak sayfa sayılarını seçiyoruz. Ben 110 sayfalık bir dosyayı 4 tane 25 ve bir tane 10 olmak üzere 5 parçaya ayırıyorum. Sonrasında " Splite" butonuna basıyoruz, dosya siteye yükleniyor ve işlem bittikten sonra otomatik indiriyor.



4) Dosyanın inmiş hali de bu şekilde otomatik olarak zip dosyası içerisinde. 

21 Nisan 2014 Pazartesi

İlk derece mahkemelerince verilen ihtiyati tedbir taleplerinin reddi veya bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilen kararlara karşı temyiz yolunun kapalı olduğu hakkında İBK kararı

17 Nisan 2014 PERŞEMBE 
Resmî Gazete 
Sayı : 28975
YARGITAY KARARI


Yargıtay Başkanlığından:

YARGITAY İÇTİHATLARI BİRLEŞTİRME HUKUK GENEL KURULU KARARI
ESAS NO: 2013/1
KARAR NO: 2014/1

ÖZET: İlk derece mahkemelerince verilen ihtiyati tedbir taleplerinin reddi veya bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilen kararlara karşı temyiz yolunun kapalı olduğu hususundadır.

I. GİRİŞ



A.İÇTİHATLARI BİRLEŞTİRME KONUSUNDAKİ BAŞVURULAR

Avukat Mihriban Naillioğlu imzalı, 27.02.2013 tarihli; Münevver Ünal imzalı, 29.04.2013 tarihli; Avukat Hüseyin Öztürk imzalı, 02.08.2013 tarihli; Avukat Teoman Salgırtay imzalı, 01.11.2013 tarihli; Avukat Ümpe Başaran imzalı, 22.05.2013 tarihli içtihatları birleştirme başvurularında, ‘HMK’nun 389 ila 399. maddeleri arasında düzenlenen geçici koruma tedbirlerinden olan ihtiyati tedbir talebinin reddi veya bu talebin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı temyiz yoluna gidilip gidilemeyeceği’ konusunda Daireler arasında ortaya çıkan görüş ayrılıklarının birleştirilmesi istenilmiştir.


21 Mart 2014 Cuma

Kredi Sözleşmelerine İlişkin İtirazın İptali Davalarında İcra İnkar Tazminatı ve Ticari Faiz İstenebileceği Hakkında Yargıtay Kararı

YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E: 2013/4374
K : 2013/5267
T: 5.3.2013

* BANKANIN KREDİ SÖZLEŞMESİNE DAYANARAK ALDIĞI MASRAFLARIN İADE EDİLMESİ TALEBİ ( İstihbarat Gideri Adı Altında Masraf Alınamayacağı - İtirazın İptal Edileceği/Takip Tarihi Dikkate Alınarak %40 İcra İnkar Tazminatına Hükmedilmesi Gereği )

* AVANS FAİZİ ( Bankanın Tüketici Kredisine Dayalı Olarak Aldığı Masrafın İadesi Talebi/İstihbarat Gideri Alınamayacağı - Banka İçin Ticari İş Olduğundan Talep Edilen Avans Faizine Hükmedileceği/İtirazın İptali Davasında Takip Tarihi Dikkate Alınarak %40 İnkar Tazminatına Hükmedilmesi Gereği )

* TÜKETİCİ KREDİ SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN İTİRAZIN İPTALİ DAVASI ( Bankanın Haksız Olarak Aldığı İstihbarat Bedelinin İadesi Talebi/Banka İçin Ticari İş Olduğundan Talep Edilen Avans Faizine Hükmedileceği - İtirazın İptal Edilerek %40 İnkar Tazminatına Hükmedileceği )

* 10 YILLIK ZAMANAŞIMI ( Bankanın Tüketici Kredisine İlişkin Haksız Olarak Aldığı İstihbarat Bedelinin İadesi Talebi – Sözleşmeye Dayandığından 10 Yıllık Zamanaşımı Uygulanacağı )

* İSTİHBARAT GİDERİ ( Bankanın Tüketici Kredisine Dayalı Olarak Aldığı Masrafın İadesi Talebi/İstihbarat Gideri Alınamayacağı - Banka İçin Ticari İş Olduğundan Talep Edilen Avans Faizine Hükmedileceği/İtirazın İptali Davasında Takip Tarihi Dikkate Alınarak %40 İnkar Tazminatına Hükmedileceği )

* İCRA İNKAR TAZMİNATI ( Bankanın Tüketici Kredisine Dayalı Olarak Aldığı Masrafın İadesi Talebi/İstihbarat Gideri Alınamayacağı - Banka İçin Ticari İş Olduğundan Talep Edilen Avans Faizine Hükmedileceği/İtirazın İptali Davasında Takip Tarihi Dikkate Alınarak %40 İnkar Tazminatına Hükmedileceği ) 4077/m.10,23,30 2004/m.67 818/m.125 6098/m.146 3095/m.2/2

ÖZET: Dava, tüketici kredisi sözleşmesinde banka tarafından alınan komisyon ve masrafların tahsili için tüketici tarafından başlatılan icra takibinde itirazın iptali ve tazminat istemine ilişkindir. İhtilaf bankanın sözleşmedeki bu hükme dayanarak makul olmayan veya belgelendirilemeyen giderleri talep etmekte haklı olup olmadığı konusundadır. Taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunduğundan bu sözleşmeye dayalı olarak haksız verilen paranın iadesi 10 yıllık zamanaşımına tabidir. Yapılan sözleşme banka yönünden ticari iş niteliğindedir. Bu nedenle yapılan sözleşme tüketici yönünden de ticari sayılır. Ticari iş niteliğinde olan sözleşmelerde taraflar avans faiz talep edebilir. Bankanın sözleşmedeki hükme dayanarak haklı ve makul olmayan, ayrıca belgelendirilmeyen dava konusu giderleri talep etme
hakkı bulunmadığı, talep edilen bu giderlerin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan talep edilebileceği, soyut olarak istihbarat gideri adı altında ücret alınmasının mümkün bulunmadığı bankanın bu tür işlemleri Merkez Bankasının nezdinde tutulan negatif kayıt sistemi ve Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. nezdinde tutulan kayıtlardan bu durumun tespit edilmesinin mümkün olduğu, bu nedenle davacı tarafın istihbarat ücreti adı altında haksız alınan bedel için icra takibi yapmakta haklı olduğu alacak miktarının likit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, davalı itirazınıdavalı itirazının iptaline, icra takibinin devamına, asıl alacak üzerinden hesaplanan %40 icra inkar tazminatının (icra takibi 05.07.2012 tarihinden önce başlatıldığından) davalıdan tahsiline karar vermek gerekir.

DAVA: Taraflar arasındaki alacak, davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik, olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR VE SONUÇ : Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı, delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde; bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK' nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

10 Mart 2014 Pazartesi

Avukatın Kararı Temyiz Etmemesi Durumunda Cezai Sorumluluğuna İlişkin Yargıtay Kararı

T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2001/429
K. 2001/2307
T. 15.3.2001
• ALACAK ( Kooperatif Aleyhine Bir Üyenin Açtığı Dava Sonucu Kooperatif Yetkililerinin Kararı Temyiz Etmemesi Sebebiyle Ödemek Zorunda Kaldıkları Tutarın Sorumlulardan Tahsili İstemi )
• KARARIN TEMYİZ EDİLMEMESİ ( Kooperatif Aleyhine Bir Üyenin Açtığı Dava Sonucunda Kararın Kooperatif Yetkilisince Temyiz Edilmemesi Üzerine Ödenen Tutarın Tahsili İstemi )
• AVUKAT HAKKINDA TAZMİNAT ( Hükmün Temyiz Edilmemiş Olması ve Bunda da Avukatın Kusurunun Bulunması Yeterli Olmayıp Yargıtayın Hükmü Bozacağı Hususunun da İspatının Gerekmesi )
• AVUKATIN SORUMLULUĞU ( Avukatlar Görevlerini Özen ve Doğruluk içinde Yerine Getirmekle Yükümlü Olmaları )
• HUKUKİ TAKDİR HAKKI ( Avukatların Davada Verilen Hükmü Temyiz Edip Etmemesinin Hukuki Takdirine Bağlı Olmasıyla Beraber Temyiz Etmeyeceği Kanaatini Müvekkiline Bildirmesinin Gerekmesi )
• AVUKATIN BİLDİRİM YÜKÜMLÜLÜĞÜ ( Davada Verilen Hükmü Temyiz Edip Etmemesinin Hukuki Takdirine Bağlı Olmasıyla Beraber Temyiz Etmeyeceği Kanaatini Müvekkiline Bildirmesinin Gerekmesi )
6762/m.341
818/m.390
ÖZET : Görevlerini özen ve doğruluk içinde yerine getirmek durumundadırlar. Vekillik yaptığı davada verilen hükmü temyiz edip,etmemesi hukuki taktirine bağlı olmakla beraber,temyiz etmeyeceği kanaatini müvekkiline bildirmesi gerekir. Hükmü temyiz etmemek ve temyiz etmeyeceğini de müvekkiline bildirmemek suretiyle müvekkilini zarara uğratan bir avukatın tazminata mahkum edilebilmesi için, hükmün temyiz edilmemiş ve bunda avukatın kusurlu olması yeterli değildir. Bundan başka, hüküm temyiz edilse idi Yargıtay'ın hükmü bozacağı hususunun da ispat edilmesi gerekir.

25 Şubat 2014 Salı

Vergi Borcunda Hukuka Aykırı Şekilde Zamanaşımını Kesmek amacıyla İdare Tarafından Ödenen Miktarlar


Danıştay 3. Daire, Esas: 2010/4340, Karar: 2012/3047 İçtihat

"İstemin Özeti : Davacının kanuni temsilcisi olduğu limited şirketten tahsil edilemeyen 2000 yılına ilişkin kurumlar vergisi, katma değer vergisi, fon payı, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizinden oluşan kamu alacağı nedeniyle 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 10'uncu maddesi uyarınca adına düzenlenen 06.11.2009 gün ve 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 39, 41, 43, 46, 47, 48, 49, 50 ve 51 takip numaralı ödeme emirlerinin iptali istemiyle dava açılmıştır. Adana 1. Vergi Mahkemesinin 25.05.2010 gün ve E:2009/1524, K:2010/805 sayılı kararıyla; şirket adına, komisyon karşılığı sahte fatura ticareti yaptığı yolundaki inceleme raporlarına dayanılarak salınan vergi ve kesilen cezaların şirketten tahsilinin imkansız hale geldiği sonucuna varılarak dava konusu ödeme emirlerinin düzenlendiği, ancak, tescil ve ilan edilmemiş olmasına karşın 18.10.2000 tarih ve 5 sayılı ortaklar kurulu kararı, Adana 1. Noterliğinin 18.10.2000 tarih ve 26863 yevmiye numaralı hisse devir senedi ve söz konusu şirket hakkında düzenlenen 28.3.2002 tarihli vergi tekniği raporunda bulunan tespitlerden, davacının 18.10.2000 tarihinden itibaren şirketteki bütün hisselerini devrettiği dolayısıyla şirketle hiçbir ilişkisinin kalmadığı ve bu tarihten sonra şirketi idare ve temsile yetkili kılınmadığı anlaşıldığından kanuni temsilcilik sıfatının sona ermesinden sonra doğan vergilerin ödenmesi ve beyannamelerin verilmesi hususunda sorumluluğunun bulunmadığı dikkate alındığında , Ekim ila Aralık 2000 dönemlerine ait katma değer vergisi, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi, Ekim-Aralık 2000 dönemi için aranmayan geçici vergi üzerinden kesilen vergi ziyaı cezası ve hesaplanan gecikme faizi, 2000 yılına ilişkin kurumlar vergisi, vergi ziyaı cezası, gecikme faizi ve hesaplanan fon payından oluşan kamu alacağı nedeniyle sorumlu tutulması mümkün olmadığı gibi, Ekim-Aralık 2000 dönemi için aranmayan geçici vergi üzerinden hesaplanan gecikme faizi, 2000 yılı özel usulsüzlük cezası ve Ekim 2000 dönemi katma değer vergisi borcu için cebri takip prosedürü tamamlanmaksızın davacı hakkında takibe başlandığı anlaşıldığından söz konusu dönemlere ilişkin olarak düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka uygunluk görülmediği, şirket hakkında takip yollarının usulüne uygun olarak tüketilmesi neticesinde Ocak ila Eylül 2000 dönemlerine ait katma değer vergisi, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi, Ocak-Haziran 2000 dönemi için aranmayan geçici vergi üzerinden kesilen vergi ziyaı cezası ve hesaplanan gecikme faizi ile Temmuz-Eylül 2000 geçici vergi dönemi için hesaplanan gecikme faizinden oluşan kamu alacağının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emirlerinde ise hukuka aykırılık bulunmadığı, öte yandan 48 takip numaralı ödeme emrinin mükerrer olarak düzenlenmesi nedeniyle idarece iptal edildiği gerekçesiyle, 11, 12, 13, 30, 31, 32, 39, 43, 47 ve 51 takip numaralı ödeme emirlerinin iptaline, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 41, 46, 49 ve 50 takip numaralı ödeme emirleri yönünden davanın reddine, 48 takip numaralı ödeme emrinin iptali istemi hakkında ise karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Davalı idare, davacının müdürlük sıfatının sona erdiği hususunun tescil ve ilan edilmediğini, kanuni temsilcilik sıfatı devam eden davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka aykırılık bulunmadığını ileri sürerek ödeme emirlerinin iptaline ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasını istemiştir.

20 Şubat 2014 Perşembe

Faiz Hakkında Önemi Bir Hukuk Genel Kurulu Kararı

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2010/12-124
K. 2010/110
T. 3.3.2010

• İCRA MÜDÜRLÜĞÜ İŞLEMİNİ ŞİKAYET ( Mahkeme Kararında Açıkça Reeskont Faizine Hükmedilmişse Yorumla Bunun Yasal Faiz Olarak Nitelendirilmesine Olanak Olmadığı )

• YASAL FAİZ ( İlamın Hüküm Kısmında Yer Alan "Reeskont Faizi" İbaresi İcra Müdürlüğünce "Yasal Faiz" Olarak Yorumlanmasına ve Uygulanmasına Olanak Bulunmadığı )

• REESKONT FAİZİ ( Mahkeme Kararında Açıkça Reeskont Faizine Hükmedilmişse Yorumla Bunun Yasal Faiz Olarak Nitelendirilmesine Olanak Olmadığı )
3095/m.1, 2

ÖZET : İcra müdürlüğü işlemini şikayete ilişkin istemde uyuşmazlık, takip dayanağı ilamın hüküm kısmında yer alan "reeskont faizi" ibaresinin, icra müdürlüğünce "yasal faiz" olarak yorumlanmasına ve uygulanmasına olanak bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Gerek somut olayda olduğu gibi hükme konu olması ve gerekse taraflarca sözleşmede kararlaştırılmış olması halinde Merkez Bankası'nca belirlenmekte olan reeskont oranı üzerinden faiz hesap edilebilir. Mahkeme kararında açıkça reeskont faizine hükmedilmişse yorumla bunun hükümde belirtilmeyen yasal faizi ifade ettiği kabul edilemez. İlamın infaz edilecek kısmı hüküm kısmı olup aynen infaz edilmesi zorunludur; yorumla değiştirilemez. Eldeki davada, açıkça reeskont faizine hükmedildiğinden, uygulanacak faiz oranın Merkez Bankası'nın reeskont işlemlerinde uyguladığı faiz oranı olduğu kabul edilmelidir.

DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı, bozma üzerine direnme yoluyla; Ankara 13. İcra Hukuk Mahkemesi'nden verilen 19.08.2009 gün ve 2009/1101 E. 2009/1269 K. sayılı kararın bozulmasını kapsayan ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'ndan çıkan 25.11.2009 gün, 2009/12-504 Esas, 2009/ 548 Karar sayılı ilamın, karar düzeltilmesi yoluyla incelenmesi karşı taraf/alacaklı vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu'nca dilekçe, düzeltilmesi istenen ilam ve dosyadaki ilgili bütün kâğıtlar okunduktan sonra, gereği görüşüldü:

18 Şubat 2014 Salı

İşçilerin Aynı Kişilere Ait Farklı Tüzel Kişiliklerde Girdi Çıktı Yapmak Suretiyle Haklarının Kısıtlanamayacağı Hakkında

T.C. YARGITAY

9.Hukuk Dairesi
Esas: 2009/9436
Karar: 2009/15249
Karar Tarihi: 02.06.2009


ÖZET: Somut uyuşmazlıkta, davalı her iki şirketin ortaklarının esasen A. ailesinden aynı şahıslar olup her iki şirketin de aynı işverenlere ait tekstil firmaları olduğu, davalı şirketler arasında organik bağ bulunduğu, davacının çalışmasının bütünlük arz ettiği, çalıştığı yer, yaptığı iş ve pozisyonunda herhangi bir değişiklik olmadan ve hiç ara vermeden çalışmasını sürdürdüğü ve bu süre boyunca kâğıt üzerinde farklı şirketler tarafından sigortaya girdi çıktılarının yaptırıldığı anlaşılmaktadır. Buna göre davalıların birlikte sorumluluğuna karar vermek gerekirken davalı G. İplik Sanayi Ticaret A.Ş. hakkında açılan davanın reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

(4857 S. K. m. 17, 32, 57) (1475 S. K. m. 14) (9 HD. 26.03.1999 T. 1999/18733 E. 1999/6672 K.) (9 HD. 28.11.2005 T. 2005/34442 E. 2005/37457 K.)

17 Şubat 2014 Pazartesi

Fazla Çalışma Limitine İlişkin Yargıtay Kararı

T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/9638
K. 2004/25610

T. 10.11.2004

• FAZLA ÇALIŞMA ( 90 Günden Fazla Mesai Yapılması Mümkün Olmadığı Gerekçesiyle Fazla Fazla Çalışma Ücretinin Kabul Edilmemesi - İş Kanunundaki Sınırlamaya Rağmen İşçi 90 Günden Fazla Fazla Mesai Yapmış İse Bu Fazla Çalışma Ücretini İsteyebileceği )

• FAZLA ÇALIŞMANIN SINIRLANMASI ( Fazla Çalışma Yaptırılmaması ile İlgili Olduğu - İşçinin Fiilen Yaptığı Fazla Çalışma Süresinin Dikkate Alınması Gereği )

1475/m. 35


ÖZET : 1475 sayılı yasanın 35. maddesindeki sınırlamalar daha fazla fazla çalışma yaptırılmaması ile ilgilidir. Bu yasağa rağmen işçi 90 günden fazla fazla mesai yapmış ise bu fazla çalışmaların ücretini isteyebilir. Bu nedenle davacının bu sınırlamayı nazara almadan fiilen yaptığı fazla mesai çalışma süresi ve alacakları belirlenmeli ve sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.

4 Şubat 2014 Salı

Avukatların Avukatlık Kanunu 2. Maddeye Göre Bilgi ve Belge Talebi

T.C.
DANIŞTAY
1. DAİRE
E. 2002/26
K. 2002/52
T. 10.4.2002
• AVUKATIN İNCELEME YETKİSİ ( Avukatlık Kanununda Belirtilen Kurum ve Kuruluşların Avukatlara Görevlerini Yerine Getirme Esnasında Yardımcı Olmalarının Gerekmesi )
• BİLGİ VE BELGE ALMANIN SINIRLARI ( Kurum ve Kuruluşların Bünyesinde Avukatın İnceleme Olanağının Olması-Belgelerden Örnek Alınmasının Ancak Vekalet İbrazına Bağlı Olması )
• VEKÂLET İBRAZI ( Kurum ve Kuruluşların Bünyesinde Avukatın İnceleme Olanağının Olması-Belgelerden Örnek Alınmasının Ancak Vekâlet İbrazına Bağlı Olması )
• AVUKATLIK GÖREVİNİN YERİNE GETİRİLMESİ ( Kurum ve Kuruluşların Avukata Görevini Yaparken Yardımcı Olmak Zorunda Olması )
• ÖRNEK ALMA ( Avukatın Kurum ve Kuruluşlardaki Belgelerden Örnek Alabilmesinin Vekâlet İbrazına Bağlı Olması )
213/m.5
657/m.128,129,130,131
1136/m.2,35,163
1412/m.6,143
1512/m.54,55
2577/m.20
2709/m.36
4045/m.1
4389/m.3,22
4483-1/m.6
4721/m.2,3
ÖZET : Avukatlık Kanununun 2. maddesinin 4667 sayılı Kanunla değiştirilen üçüncü fıkrasında sayılan kurum ve kuruluşlara, avukatlara görevlerinin yerine getirilmesinde yardımcı olma zorunluluğu getirilmiştir. Buradaki zorunluluk, avukatlık görevlerinin yerine getirilmesi ile sınırlıdır. Yasa koyucu, kurum ve kuruluşların bünyesinde inceleme olanağı tanıdığı belgelerden örnek alınmasını vekaletname ibrazına bağlı tutmuştur. Avukatlarca incelenmesinden sonra bu belgelerin gerekli olanlarından konusu, tarih ve sayısı belirtilerek örnek alınabilmesi yasa hükmü gereğidir.

30 Ocak 2014 Perşembe

Parselasyon Planlarına Karşı Açılan Davalarda Süre Yazılı Bildirimden Başlar

Danıştay İçtihadı Birleştirme Kurulu Kararı
Kararın Özeti
Parselasyon plânlarına karşı açılan davalarda dava açma süresinin, Anayasanın 114’üncü maddesine göre yazılı bildirim tarihinden itibaren başlayacağı hk.
6785 sayılı İmar Kanununun 45’inci maddesinde “İmar ve yol istikamet plânlarına göre hazırlanan parselasyon plânları yapılıp, belediye encümeninin, varsa imar idare heyetinin tasdikinden sonra, bir ay müddetle belediye dairesine asılır. Tashih edilecek plânlar da aynı hükme tabidir.
Bu plânlara askı müddetinin hitamından itibaren 30 gün içinde itiraz edilebilir. Müddeti içinde yapılacak itirazlar belediyece tetkik veya uygun görülürse tashih edilerek tekrar encümenin, varsa imar idare heyetinin tasdikine sunulur.
Kat’ileşen parselasyon plânları tescil edilmek üzere tapu ve kadastro dairesine gönderilir. Bu daireler alakalıların muvafakatını aramaksızın sicillerini bu plâna göre tanzim ve tesis ederler. Bu maddeye göre yapılan ilan tebligat addedilir” hükmü yer almış ve İçtihadın Birleştirilmesine konu olan her üç kararda da dava ilan tarihine göre 3546 sayılı Danıştay Kanununun 32’nci maddesi ile belli idari dava açma süresi geçirildikten sonra açılmış ise de bu davaların açıldığı tarihte yürürlükte bulunan TC Anayasasının 114’üncü maddesinin 12’nci fıkrasındaki “idarenin işlemlerinden dolayı açılacak davalarda süre aşımı yazılı bildirim tarihinden başlar” hükmü muvacehesinde ilan tarihini dava açma süresine başlangıç kabul etmek imkansızdır. Zira Anayasanın temel hukuk kuralları dışında bir konuyu ayrıntılarıyla düzenlemesi ve bu hükmün daha önceki kanunlarda bulunup aynı konuyu düzenleyen hükümlere aykırı olması halinde, konuyu yeniden düzenleyen Anayasa hükmünün uygulanması tabiidir. Bu nedenlerle içtihadın, yazılı bildirim tarihini dava açma süresine başlangıç olarak kabul eden, 6’ncı Dairenin Esas 1967/996, Karar 1968/216 ve Esas 1965/454, Karar 1966/1647 sayılı kararları dairesinde birleştirilmesine 7.2.1990 tarihinde üçte iki oyçokluğu olmadığından 12.2.1970 tarihinde salt çoğunlukla karar verildi.

29 Ocak 2014 Çarşamba

Ticareti Terk Suçuna İlişkin Ceza Genel Kurulu Kararı

T.C.
YARGITAY
CEZA GENEL KURULU
Esas: 2010/16-75
Karar: 2010/129
Tarih: 1.6.2010

TİCARETİ TERK SUÇU ( Tacir Sayılan Limited Şirketlerin Temsil ve İdareye Yetkili Müdürlerinin Şirketin Ticareti Terk Etmeleri Halinde İcra İflas Yasası'nın 44. Maddesindeki Yükümlülükleri Yerine Getirmeyeceklerine İlişkin Bir İstisna Getirilmediği )
LİMİTED ŞİRKETLERİN MÜDÜRLERİ ( Şirketin Ticareti Terk Etmeleri Halinde İcra İflas Yasası'nın 44. Maddesindeki Yükümlülükleri Yerine Getirmeyeceklerine İlişkin Bir İstisna Getirilmediği - Gerçek Kişi Tacirler Gibi Cezalandırılabileceği )
TİCARİ ŞİRKETİ TEMSİL VE İDAREDEN SORUMLU MÜDÜR VE YETKİLİLERİ ( Ticareti Terk Suçunu İşleyemeyeceklerinin Kabulü Halinde Ticareti Terk Suçunu İşleyen Gerçek Kişi Tacirlerin Cezalandırılmaları Gerektiği )
ADRESİN DEĞİŞTİRİLMESİ OLGUSU ( Tek Başına Ticaretin Terk Edildiği Anlamına Gelmeyeceği de Göz Önüne Alınarak Sanığın Müdürü Olduğu Şirketin Ticareti Terk Edip Etmediğinin Araştırılması Gerektiği )
6762/m.14,18,136
2004/m.44,337/a,345

24 Ocak 2014 Cuma

Alacağın Küçük Parçalara Bölünmesi Suretiyle Hakkın Kötüye Kullanılması

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2012/18690
K. 2012/25539
T. 10.9.2012

• ÜÇ TAKİP DOSYASININ TEK BİR DOSYADA BİRLEŞTİRİLMESİ İSTEMİ ( İlam Bir Bütün Olmasına Rağmen Yasal ve Geçerli Bir Neden Olmaksızın Alacaklının Üç Ayrı Takip Başlatmak Suretiyle Yasalarda Belirtilen Dürüstlük Kuralına Uymadığı )
• HAKKIN KÖTÜYE KULLANILMASI ( Üç Takip Dosyasının Tek Bir Dosyada Birleştirilmesi İstemi - Kötü Niyetli Olmasa da Alacaklı Tarafından Yasadaki Boşluktan Yararlanılarak Bir İlamdaki Haklar İçin Ayrı Ayrı Takip Başlatılarak Sebepsiz Zenginleşmeye Neden Olacak Şekilde Fazladan Avukatlık Ücreti Talep Edilmesinin Hakkın Kötüye Kullanılması Olduğu )
• SEBEPSİZ ZENGİNLEŞME ( Üç Takip Dosyasının Tek Bir Dosyada Birleştirilmesi İstemi - Kötü Niyetli Olmasa da Alacaklı Tarafından Yasadaki Boşluktan Yararlanılarak Bir İlamdaki Haklar İçin Ayrı Ayrı Takip Başlatılarak Sebepsiz Zenginleşmeye Neden Olacak Şekilde Fazladan Avukatlık Ücreti Talep Edilmesinin Hakkın Kötüye Kullanılması Olduğu )
• OBJEKTİF İYİ NİYET KURALLARI ( Üç Takip Dosyasının Tek Bir Dosyada Birleştirilmesi İstemi - İlam Bir Bütün Olmasına Rağmen Yasal ve Geçerli Bir Neden Olmaksızın Alacaklının Üç Ayrı Takip Başlatmak Suretiyle Yasalarda Belirtilen Dürüstlük Kuralına Uymadığı )
818/m.61
6098/m.77
2709/m.36
4721/m.1,2,3,4,33
6100/m.29,297,323,326,327

14 Ocak 2014 Salı

Vekalet Ücretinin İcraya Konulmasında İcra vekalet Ücretine Hükmedilmesi Gerektiği Hakkındaki İçtihadı Birleştirme Kararı

T.C.
YARGITAY
İÇTİHADI BİRLEŞTİRME GENEL KURULU
E. 1942/34
K. 1944/21
T. 31.5.1944


• İLAMLI İCRA ( Vekalet Ücreti-İlamda Vekalet Ücretinin Takdir Edilmiş Olması Halinde )
• VEKALET ÜCRETİ ( İlamlı İcrada )
• İLAMDA VEKALET ÜCRETİ TAKDİR EDİLMİŞ OLMASI ( İlamlı İcra-İcra Dairesince de Vekalet Ücreti Takdir Edilip Edilmeyeceği )
3499 s. Avukatlık Kanunu m. 130, 131 ( Bu yasa, 1969 g. ve 1136 s. Avukatlık Kanunu m. 192 ile yürürlükten kaldırıldı. )
15.9.1941 g. Avukatlık Ücret Tarifesinin İzah ve Tatbik Tarzına Dair Umumi Hükümler m. 10
7.2.1945 g. ve E. 1944/19 - K. 1945/4 s. Y. İçt. Bir. K.
14.4.1954 g. ve E. 1953/4 - K. 1954/14 s. Y. İçt. Bir. K.
ÖZET : İlamda vekil için ücret belirtilmiş ve hükmedilmiş olsa dahi, vekil eliyle kovuşturulan ilamın uygulanmasından dolayı da ayrıca ücret değerlendirilmesi gerekir.

Alacaklı Vekilinin İcra Dosyasındaki Vekalet Ücretini Tahsil Etmesinde Ahz-u Kabz Yetkisine Gerek Yoktur.

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 14.03.1985 T., Esas: 1984/3522, Karar: 1985/2373:



"...İlamda adı yazılı vekilin takip yapması için takip dosyasına vekaletname ibrazı gerekmediği, mahkemenin tayin ettiği ilamda yazılı vekalet ücretinin mahkeme masraflarından madut olup vekile ödenmesi için ahzu kabze yetki aranmasının gerekmediği düşünülmeden, bu husustaki HUMK. 62 ve 423. maddeleri nazara alınmadan memurluğun 26.11.1984 tarihli kararına karşı vaki şikayetin reddi isabetsiz, yazılı emre dayanan Yargıtay C. Başsavcılığı`nın bozma isteği yerinde görüldüğünden İstanbul 1. Tetkik Mercii Hakimliği`nin 5.12.1984 tarih 2138 / 2032 sayılı kesin olarak verilen hükmün HUMK. nun 427/6 ncı maddesi gereğince kanun yararına ve hükmün hukuki sonuçlarını kaldırmamak üzere bozulmasına..."




HUMK m.62: "Kanunen salâhiyeti mahsusa itasına mütevakkıf hususlar müstesna olmak üzere vekâlet, hüküm katiyet kesbedinciye kadar dâvanın takibi için icap eden bilûmum muameleleri ifaya ve hükmün icrasına ve masarifi muhakemenin tahsiliyle bundan dolayı makbuz itasına ve kendisi aleyhinde de işbu muamelâtın kâffesinin ifa edilebilmesine mezuniyeti mutazammındır.




İşbu mezuniyeti takyit edecek bütün kayıtlar diğer taraf indinde gayri muteber addolunur."

13 Ocak 2014 Pazartesi

Kamu Avukatlarının Mesailerine İlişkin Danıştay Kararı ve Maliye Bakanlığının Konuya İlişkin Yazısı



HAZİNE AVUKATLARININ MESAİSİ

Danıştay 12.Daire Esas No : 2001/493 Karar No : 2004/807sayılı Kararı:

ÖZET: Hazine avukatlarının mesleğin özelliği dolayısıyla sürekli masa başında görev yapan bir memur gibi davalı idare içinde bulunmaları ve imza saatlerinde cetveli imzalamakla yükümlü tutulmalarının düşünülemeyeceği, zira hazine avukatlarının görevleri gereği çalışma saatlerinin bir kısmında duruşmalarda icra dairelerinde, haciz ve keşiflerde bulunduğunun bilinmesi gerekir.

10 Ocak 2014 Cuma

Nafaka Alacağından Dolayı Maaş Haczinde Kalan Kısmın 1/4 'ü üzerine Haciz Konulur

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 2009/3269
Karar: 2009/13519
Karar Tarihi: 16.06.2009

ŞİKAYET DAVASI - HACZEDİLMEZLİK - NAFAKA İLAMININ İCRASININ İSTENDİĞİ - NAFAKA KESİLDİKTEN SONRA KALAN MİKTARIN BORÇLUNUN AİLESİNİN GEÇİMİNE YETECEK KISMININ TESPİTİ - NAFAKA ALACAĞININ SIRASI GELDİĞİNDE İŞLEM GÖRECEĞİNİN GÖZETİLMESİ GEREĞİ

ÖZET: Nafaka borcunun özelliği göz önünde tutularak ve nafaka ilamının da borçlu aleyhinde icrasının istenmiş olduğu değerlendirilerek, cari aylık nafakanın, borçlunun almakta olduğu emekli maaşından her ay tamamen kesildikten sonra, geri kalan kısmından ne kadarının borçlu ve ailesi efradının geçimleri için gerekli olduğu tespit edilmek suretiyle ve dörtte birinden aşağı olmamak kaydıyla, alacaklı şirketin alacağından dolayı da haczi mümkün bulunmaktadır. Birikmiş nafaka alacağının ise, diğer adi alacaklar gibi, daha önce konulan haciz sona erdikten sonra sırası geldiğinde işlem göreceği tabiidir. Bu itibarla icra mahkemesince, borçlunun şikayetinin değerlendirilmesi gerekir.

(2004 S. K. m. 83)

9 Ocak 2014 Perşembe

Abby Fine Reader Tarama OCR Programı

Tarama işlemlerinizi yapabileceğiniz, taradığınız belgeleri  pdf,  word ve diğer formatlarda kaydedebileceğiniz, ayrıca Türkçe destekli de olmak üzere taranan belgelerdeki metinlere ulaşabileceğiniz bir program.

Özellikle kağıt ortamında olup da   bilgisayar ortamında bulunmayan ya da fotoğraf formatında olan dilekçe, içtihad vb, belgelerin içeriğini,  kopyalayarak zaman kazanmanızı sağlayabilir. Ayrıca pdf  ve diğer formatlarda olan ve hizalama sorunu olan belgelerin düzgün şekilde kayıt edilmesini sağlayabilirsiniz. 

 Tarama İşlemine programı açtıktan sonra tara butonu ile başlıyoruz.


 Gelen ekranda çözünürlüğü seçiyoruz. Çözünürlüğü artırırsak belge boyutu büyük olur ancak metinlere hatasız ulaşmış oluruz. Sadece belgeyi tarayıp pdf  ortamında göndermemiz gerekiyorsa düşük çözünürlük de seçebiliriz..
İşlem bittikten sonra açılan ekranda  kaydet tuşuna basarak pdf ,word ve birçok formatta kaydedebiliriz. Diğer formatlar için pdf ikonun yanındaki oka  tıklayıp istediğimiz formatı seçmemiz yeterli. Sadece metine ulaşmak istiyorsak sağ taraftan kopyalamamız yeterli.